25 Temmuz 2013 Perşembe

KORE AŞIĞIYIM


İzlediğim ve izlemeye doyamadığım Kore dizileri. Hepside birbirinden güzel sıcak ve samimi ayriyetten de görsel bir şölen bence.


SUMMER SCENT ( Song Seung Hun - Son Ye Jin ) 













LOVE RAİN ( Sang Geun Seuk - Yoona Jung Ha Na ) 






' LOVE RAIN ' offf offf ne güzel diziydi. Öncelik ile oppam Sang Geun Seuk oynuyor diye başladım ve bayıldım diziye. Dizi gerçek aşkı 2 zamanda ele almış. 

Love Rain melodram kurgulu, 1970'lerden günümüze iki farklı aşkı işleyen drama. JGS VE Yoona 70'li yıllarda birbirine aşık iki üniversite öğrencisi. Ne yazık ki ikisi sonsuza dek mutlu olamayacaktır. Zaman hızla ileri sarılır ve günümüzde, Seo In Ha'nın oğlu (JKS ve Yoona hem anne-baba gençliği hemde bu zamanda çocukları canlandırıyor.) ve Yoon Hee'nin kızı karşılaşırlar ve aşık olurlar. Yönetmen iki dönem arasındaki aşk anlayışının ne kadar değiştiğini gözler önüne sermek istediğini söylemiş. JKS günümüzde oynayacağı karakterde bir fotografçıyı canlandırırken, serbest bir yaşam tarzını benimsekemte. 70'li yıllarda canlandırdığı karakterde ise sana eğitimi alan bir öğrenci olarak karşımıza çıkmaktadır. 
70'ler ve günümüzde saf aşkı anlatan bu muhteşem diziyi şiddetle tavsiye ederim. Kızın annesinin kıza söylediği şu cümle çok hoşuma gitmişti gençliğimden beri neden kavuşamadık diye sordum hep neden böyle yarım kaldı diye hayıflandım. Ama şimdi anlıyorum kader sizin için bizim yollarımızı yıllar önce kesiştirdi şimdi daha iyi anlıyorum demişti. Aslında bu cümle herşeyin özeti bence super bir dizi ... Bu dizise ayriyetten sempatikliği ile kalbimi on ikiden vuran doktor bana doktor civanım dedirtti. Hasta olup onun beni iyileştirmesini isteyesim geldi yani o bir gülse iyileşirim de neyse...



I LOVE TO KILL ( Rain - Shin Min Ah )






Bokgu, hayatı düşüncesizce yaşayan sert ve içe dönük bir K1 dövüşcüsüdür. Hayatındaki en önemli kişi yıllar öncek kendisini terk eden abisidir. Uzun yıllar sonra abisiyle buluştuğunda, yılların muhasebesini yapacakken abisi televizyonda sevdiği kadınla ilgili haberi görüp o şokla çatıdan düşüp bitkisel hayata girer. 

Abisinin kendisinden uzakta geçirdiği yıllar hakkında bilgisi olmayan Bokgu, bu olay yüzünden abisinin eski sevgilsi olan ünlü yıldız Cha Eun Soo'u suçlar. Bundan sonraki amacı ondan intikam alıp abisinin başına gelenler yüzünden onu cezalandırmaktır. Bu amaçla Cha Eun Sook'un yakın koruması olarak işe başlar. Ama sonrası türk filmlerindeki gibi olsa da işleyişi duygusallık bambaşka bir tadda. Her bölümde büyük bir duygu seli sıkmadan ilerleyen bir konu ve Bokgu'nun dediği şu cümle aslında tam bir özet kız soruyor beni ne zaman sevmeye başladın ve çocuğun cevabı ' sinemada ilk gördüğüm gün kafanı kaldırıp bana baktığın gün dedim abim nasıl bir adam nasıl böyle bakan bir kıza aşık olabilir ondan sonra bir daha gözlerine bakamadım. 


FULL HAUSE ( Rain - Song Hye Kyo ) 





Han Ji-Eun (Song Hye Kyo) hayatını romanlara adamış olan bir roman yazarıdır, babası tarafından inşaa edilmiş ve ona miras bırakılmış Full House olarak adlandırılan evinde yaşamaktadır. Tatilde olduğu sırada maddi konularda sorunları olan iki arkadaşı tarafından kandırılır ve evi satılır. Tatilden döndügünüde kandırılmış olduğunu anlayan Han Ji-Eun, evinin ünlü aktör Lee Young-Jae (Bi – Rain) ye satılmış olduğunu öğrenir.
Babasın yapmış olduğu evi tekrar geri alabilmek için elinde gelenleri yapan Han Ji-Eun, bir dizi olay ve yanlış anlamalar sonucunda Lee Young-Jae ile altı aylığına sözleşmelide olsa evlenmek durumunda kalır. Ancak gerek Lee Young-Jae nin kötü mizaçı gerekse Han Ji-Eun’nun dağınık yaşam tarzı olayları daha eğlenceli kılacaktır.
Zamanla Ji-Eun’un Young-Jae nin ailesi ile yakınlaşmalarının yanı sıra her ne kadar zoraki olarak başlamışta olda ikili arasında romantik bir çekim olmaya başlar. Hatta Ji-Eun’nun yakışıklı ve arkadaş canlısı yayınevi müdürü olan Yoo Min-Hyuk (Kim Sung Soo)’un ona karşı olan yakın davranışları nedeni ile ikili arasında hafif bir soğuklukta olmuştur. Bunun yanı sıra her ne kadar Yoo Min-Hyuk dan hoşlanıyor olsada sürekli Young-Jae nin onun yanında olmasını isteyen Kang Hye-Won’un Ji-Eun ve Young-Jae arasındaki yakınlığı kıskanıyor oluşu ikili arasıda sogukluğu arttırır. Young-Jae nin sürekli Min-Hyuk’a yakın olması nedeni ile kendini kötü hissetmeye başlayan Han Ji-eun, Young-Jae den ayrılır ve Yeong-Jae evden uzaklaşır. Eve döndüğünde artık Ji-Eun’a karşı olan duygularından tam anlamıyla emin olan yeong-Jae, Ji-Eun’a evlenme teklif eder ve ikili mutlu bir evliliğe imza atar.
Zaman ve mekan gözetmeksizin aşkın nereden çıkacağının belli olmadığını gözler önüne seren dizi, aynı zamanda birbiri ile zıt karakterlerinde aşık olabilecegini vurgulamaktadır. Romantik komedi sevenlerin kesinlikle izlemesi gereken bir yapım…
Brain denildiğinde bu diziyi unutmak olmaz çok güzel sıcacık ara ara hüzün ama genelde mutluluk veren bir dizi özellikle dolu evin anlamı hep düşünmüştüm neden dolu ev diye kızın babasının evi yaparken düşündüğü ailesi ile mutluluk dolu bir ev istiyordu herkezin istediği gibi mutluluk ve sevgi dolu bir ev super bir dizi.


49 DAYS 
( Jo Hyeon Jae-Lee Yo Won-Jeong Il Woo-Nam Gyu Ri-Bae Su Bin ) 




Shin Ji Hyun sevimli, saf ve hayat üzerinde kesin iddiası olmayan yüzeysel bir kadındır. Her şeyin pozitif yanını gören bu kadının çevresinde pek çok insan vardır. Nişanlısı ile evlenme planları yaparken bir trafik kazasında ağır şekilde yaralanarak komaya girer. Ruh bekçisi ona 49 günlük son bir şans sayılabilecek bir ömrü ona verir. Ancak bunun tek şartı 49 gün içinde kendini ciddi anlamda sevebilecek üç kişiyi bulmaktır. Bu kişilerin gözyaşı saf pırıltıdadır.

Gerçek sevgi nedir? Herkezin sizin için ağlaması mı ?
işte bunun koca bir yalan olduğunu bazen sevildiğinizi sandığınız birçok kişinin sizi sevmediğini öyle güzel anlatmış ki herkez gerçekten sever mi? veya herkez sizin için sadece sizi düşünüp ağlar mı?

WAMPİRE BOY ( Nokayama Yuma - Rosa Kato ) 









Genç öğretmen Natsukawa Makoto'nun sınıfına aniden Romanya2dan gelen ve kendisinin lisedeyken ölen ilk aşkına çok benzeyen gizemli bir öğrenci katılır. Ama aslında Kuromiya Ruka, seçici kişiliği yüzünden wampirliğine tam olarak tamamlayamamış genç bir wampirdir. Bunu sağlayabilmek için de kaderindeki kadını bulmalı ve kanını içmelidir. Ama bir sorun vardır, insanlardan nefret etmektedir. 

İzlediğim tek japon filmi ama cidden çok memnun kaldım sonunda ise çok duygulandım dramatik ama bir okadar da güzel bir diziydi özellikle bir sahnesindeki konuşmalar superdi. Başrol oyuncusu mutlu mutlu eğlenen insanlara izlerken siz insanlar her an öleceğinizi bile bile nasıl mutlu olabiliyorsunuz demişti. Kendisini ölümsüz olduğu için mükemmel görüyordu ama bilmediği birşey vardı insanların kalpleri vardı ve hiç tükenmeyen umutları vardı. Hep mutlu mutluluğu yakalayabilmek için. İzlenemeye değer bir film başroldeki kız çok sempatik ve gülmesi super pozitif elektrik veriyor. 

ONE LİTER OF TEARS ( Eriko Sawajiri - Nishikido Ryo ) 















Aya omurilik soğanı dejenerasyonu ( bu hastalık bizim özgürce haraket etmemizi sağlayan omuriliğin yavaş yavaş yok olması demektir. ) hastalığına yakalandığında doktoru ondan bir günlük yazmasını ister. Böylece hastalığın ilerleyişini görecektir. Aya-nee o günden sonra günlük tutmaya başlar. Gücünün yettiği yere kadar yazar. Bütün yaşadıkları bu günlüklerde saklıdır. 23 mayıs 1988 yılında hayata gözlerini yumar ve bir dergi aracılığıyla günlükleri yayınlanmaya başlar. Bu hikaye bu günlükler sayesinde önce kitap olarak basılmış daha sonra dizisi yapılmış ve Aya-nee nin gerçek hayatını konu almıştır. 

Filmde aşkta mevcut fakat gerçek hayatta Aya-nee aşkı hiç tadamamıştı ve annesi rica etmiş filmde hiç olmazsa yaşayamadıkları yaşatın diye ondan dolayı filme daha da çok hüzün katan aşkta eklenmiş. Bu filmin her bölümünde beni benden aldı zaten hüzünlü ve gerçek olan bir hikayeyi güzel işlenişi ve super oyunculuklar ile daha da hüzünlü ve insanı yıkan bir biçimde yapmışlar. Muhteşem bir dizi idi saatlerce anlata bilirim hele başrol oyuncusu kızda, erkekte super rol yapmış cidden kusursuz oyunculuklar ile muhteşemdi. Birtek söz hala kulaklarımda yapabildiğim tek şey şuan için yazabilmek ve eğer yazabiliyorsam hala yaşıyorum demektir. Hiç siz yazabildiğiniz için yaşayabildiğinizi düşünüp şükrettiniz mi? Ben bu filmden sonra kendi kontrolümü sağlayabildiğim hatta parmağımı kaldılabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum ve çok şükür diyorum. 

YOU'RE BEAUTIFUL ( Jang Geun Seuk - Park Shin Hi - Sung Young Hwa ) 

                                        
                             







Go Mi Nyeo (kadın) ve Go Mi Nam (erkek) tek yumurta ikizi kardeşlerdir. Kadın olan rahibe adayı, erkeğin ise hayali bir gün tanınmış bir müzik grubunda yer almak olan müzisyendir. ANGEL isimli pop grubuna dördüncü eleman alınacaktır ve Go Mi Nam'ın şansı yaver gitmiş ve gruba seçilmiştir. Ancak gelin görün ki grup ile sözleşme imzalamadan önce  kötü bir kaza geçirir ve kardeşi Go Mi Nyeo dan onun kıyafetlerini giyip yerine sözleşme imzalamasını ister. Başlarda bu teklife olumsuz yanaşıyor olsa da kardeşinin tanımadıkları annelerini bulmak için böylesi bir şeyi istemiş olduğunu öğrenince kardeşinin yerine geçer ve sözleşmeyi imzalar. 
 Sadece kısa bir süre için kardeşinin yerine geçtiğini düşünürken kardeşinin hasteneden taburcu olması bir kaç ayı bulacaktır ve bir süre daha kardeşinin yerine müzik grubunda yer alması gerekir. Bir rahibe adayı iken ülkenin tanınmış erkek grubunda erkke müzisyendir ama daha ne kadar kız olduğunu belli etmeden geçirmelidir. İşte bu noktada komedi başlar bakalım sırrını ne kadar süre saklayabilecektir? Ya aşk ondan kaçabilecek midir? 
Çok güzel komik, eğlenceli ve başrol erkeği zaten oppam ama başrol kızına da bayıldığım bir dizi hele dizinin son sahnesi benim favori sonlarımdan biri izlemeye değer bir dizi. 

BOYS OVER FLOWERS 
( Ku Hye Sun-Lee Min Ho-Kim Hyun Joong-Kim Bum-Joon (T-Max) ve Kim So Eun ) 















 



Kim Bum bu resmine yorum yapmadan geçemem çünkü bu sahnede çok yakışıklı ve sempatikti hatta büyün film boyunca bayıldım. Cidden muhteşemdi çok tatlı ve yakışıklı bu film ile yeni bir oppam daha oldu...




konusuna geçmeden önce bu film için YAKIŞIKLILAR CENNETİ demek istiyorum bütün film boyunca hangisine bakacağımı şaşırdım namı diyar F4. Hepside birbirinden yakışıklı gözüm bayram etti desem yeridir. 
Dizi, Yoko Kamio'nun yazdığı Japon manga serisine dayanmaktadır. Bu manganın birçok derlemesi yapılmıştır hatta Japonlarında dizisi var ama bence kore versiyonu super olmuş.. Yakışıklısı bol insanın gözünede hitap ediyor. 
ShinHwa okulu, Goo Jun Pyo küresel şirketler grubunun varisi - Yoon Ji Hoo, Soh Yi Jung ve Song Woo Bin'in yer aldığı zenginlerin gittiği bir okuldur. Goo Jun Pyo'nun lideri olduğu F4 adında bir çete oluşturmuşlardır. Geum Jan Di ailesi zengin değildir kuru temizleme şirketi olan orta bir ailedir. Okula temizlenmiş kıyafet getirdiğinde çatıdan atlayan bir çocuğu kurtardığında olayın yayılmaması için ona bur s verilir. Geum Jan Di dışında bütün okul F4 tapmaktadır. Bir olaylar vesilesi ile fakir öğrenci F4 ve Goo Jun Pyo'nun ana rakibi olur. F4 tarafından mimlenen yeni öğrenci bütün okul tarafından da dışlanır ve kötü davranılır. Fakat bu gurupta farklı olan biri vardır Yoon Ji Hoo her seferinde Geum Jan Di yardım eder.  
Fakat bu inatçı kız F4 boyun eğmemiş ve pes etmemiştir bu Goo Jun Pyo dikkatini çeker ve yavaş yavaş Geum Jan Di'yi sevmeye başlar. Fakat Geum Jan Di'nin dikkati Yoon Ji Hoon ( namı diyar prens o keman sahnesinden sonra beyazlı prens hemde ) üzerindedir ancak hikaye ilerledikçe Goo Jun Pyo ile büyük bir aşk yaşar ve bu aşk için çiftin mücadele edecekleri büyük engeller vardır. 
Dopdolu izlenesi ve sürükleyici super bir dizi bir solukta izlediğim herkeze önerebileceğim kore dizisi izliyorum ve tutkunuyum diyen birinin mutlaka izlemesi gereken bir dizi. 



HEARTSTRINGS ( Park Shin Hye - Sung Yong Hwa ) 






Lee Shin  üniversitede çağdaş müzik eğitimi almaktadır. Ayrıca 'The Stupid' isimli grubun solisti ve gitaristidir. Shin müziğe olan tutkusu ve yakışıklılığıyla ün salmıştır. Ancak gerçek hayatta müzikle alakası olmayan her şeye karşı alakasız, gelecekle ilgili hiçbir planı ve hayali olmayan soğuk birisidir.
Lee Kyu Won prestijli bir ailede doğmuş, cana yakın ve zeki bir kızdır. Dedesi Lee Dong Gun, kendi zamanının 3 büyük müzisyeninden birisidir ve en büyük hayali torununun da geleneksel müzik üzerinde uzmanlaştığını görmektir. Kyu Won'da dedesinin beklentilerini karşılamak için Geleneksel Kore Müziği bölümüne girer. Lee Shin'in grubunun hayranı olan arkadaşları bir gün onuda zorla grubun konserine götürür ve Kyun Won, Shin'i sahnede gördüğü an ondan etkilenir. Bundan sonrası ikisi için hem bir aşk hem bir çekişme olacaktır ve dedesinin memnun etmek isteyen Kyun Won bambaşka bir hayalin peşinde sürüklenmeye başlar. Bu macerada hiç ummadığı bir biçimde en büyük destekçisi Shin olur. Cidden izlenesi çok hoş bir kore dizisi, şiddetle tavsiye ederim.

White Christmas 





Gangwando'nun dağlarında Susin adında özel bir lise kurulur. İzole edilmiş alana kurulan okulun öğrencileri ve çalışanları yurtlarda yaşar. Susin Lisesi, Kore'nin başarı derecesi en yüksek olan öğrencilerinden oluşur. 
Susin'e katılabilmek için öğrencilerin ilkokuldan beri hazırlanması gerekmektedir. Seul Ulusal Üniversitesi'ne katılmaktan daha zordur. Bu sebeple öğrenciler zalimce birbirleriyle yarışmalı ve hafta sonlarında bile ders çalışmak zorundadır. Tek tatil günleri noel arifesinden yılın ilk gününe kadar olan 8 gündür. Yılın bu zamanında öğrenciler ve çalışanlar okuldan ayrıldıkları için etraf bomboştur. 
24 Aralık 2010 günü tıklım tıklım öğrenci kaynayan otobüsler okuldan ayrılır. Çalışkan öğrenci Park Moo Yul birkaç gün evvel aldığı mektup yüzünden okulda kalma kararı verir. Mektup nefret doludur ve geride kalanların öleceğini, suçun da Park Moo Yul'a kalacağı yazar. 
Geriye kalan yedi öğrenci ve bir öğretmen 8 günlük tatil boyunca katille saklambaç oynar. 
Dizi tam anlamıyla psikoloji üzerine kurgulanmış ve harika bir dizi sizi kendisine bağlıyor olaylar herkez de ki farklı hikayeler bağlamları. Tam anlamıyla psikolojik bir tedavi gibi sorgulayan sorgulatan düşünen ve düşündüren bir film. 
PEKİ SİZCE ' CANAVARLAR DOĞUŞTAN MI CANAVARDIR YOKSA SONRADAN MI OLURLAR ? ' 
işte bu sorunun cevabını bu filmde alabilirsiniz. Tabi kazanan kim olacak bakalım.... 
Bu arada oyunculuklar super hele benim favorim Choi Ji-Hoon grubun beyni ve Tabi ki de grubun Liderini unutmamak lazım Park Moo-Yul aslında hepsi ayrı ayrı çok güzel oyunculuk sergilemiş ama her yerde bir Melek mutlaka vardır. 
I AM SORRY I LOVE YOU 


                                                                              

                                            
Cha Mon Hyuk Avustralya sokaklarını gözetleyen önemsiz bir çetecidir. Çocukken Ebeveynleri tarafından terk edilmiştir ve evlat edinen aile onu Avustralya'ya götürür. Evlat edinen aile ona kötü davranır ve böylece kayboldukları zaman paralı yabancıları dolandırarak sokaklarda amaçsızca aylak aylak dolaşır. 
Song Eun Chae'ye ratlaması hilelerinden biri yoluyla olur. Song Eun Chae ünlü kore şarkıcısı Choi Yun'un program koordinatörü ve çocukluk arkadaşıdır. Choi Yun'un yaşamının odak noktası gibi görür ve onu memnun etmek için yapabileceği her şeyi yapar. 
Choi Yoon başka bir ünlü aktris ile bir çekim yapmak için Avustralya'ya gider. Burada parası ve çantası Moon Hyuk içinde bulunduğu çete tarafından çalınır. Yorgun aç ve çaresiz olan Eun Chae bilmeden ona yardım eden Moon Hyuk ile karşılaşır. Mecburen onunla bir gece geçilir ve Moon Hyuk ona çantasını ve eşyalarını bulur. 
Sonrasında yaşanan tarihsiz olaylar bir çok acı gerçek Kore de Moon Hyuk ve Choi Yoon yollarını kesiştirir. Bundan sonrası intikam peşinde, ölümü beklerken ölmeden önce onları terk ettiğini sandığı annesinden intikam olmaya yemin etmiş olan Moon Hyuk ve kendisini sevmeyen bir aşkın peşinden kendini perişan etmiş olan hayatının merkezi olarak gördüğü kişi tarafından beklediğini bulamayan Choi Yoon işte bu ikili arasında intikamın ateşini söndüren, aşkı bildiğini sansa da aşktan bir haber olduklarını. Herşeye rağmen üzgünüm ama seni seviyorum diyebilen bu ikili arasında dramatik bir aşk yaşanacaktır. Tesadüflerle çevrelenmiş ama aşk ve büyük bir drama. Moon Hyuk rolündeki So Ji Sub hüzünlü bakışları beni benden aldığı çok güzel bir filmdir. Bence kore dizilerinin hitlerinden biridir. Şuanda Bir Aşk Hikayesi diye Türkiye de yayınlanan dizide bu diziden alıntıdır ama bence başında güzelde başlasa sonrasında ki Türk klasiği olan uzatmak için saçmalama moduna girdi. Kore dizilerinin en güzel yanı uzatacağız diye saçmala mıyorlar tam kıvamında bitiyor diziler. 
Birde bir bölümünde Choi Yoon bana kimse sormuyor ne istiyorum diye sadece seni seviyorum üzgünüm ama seni seviyorum diye hıçkıra hıçkıra ağladığı bölüm olaydı diziyi aslında anlat anlat bitiremem ama bu kadar yeter sanırım. Kore'nin büyülü ve sürükleyici dizileri beni benden almaya devam ediyor. 










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder